08 Aralık 2025 Pazartesi
Amazon ve Google, kısa süreli internet kesintilerinin bile büyük aksaklıklara yol açabildiği bir dönemde, artan güvenilir bağlantı talebini karşılamak üzere ortak geliştirdikleri çoklu bulut ağ hizmetini tanıttı.
Bu girişim, müşterilerin iki şirketin bilgi işlem platformları arasında haftalar yerine dakikalar içinde özel ve yüksek hızlı bağlantılar kurmasını sağlayacak.
Yeni hizmet, 20 Ekim’de yaşanan ve Snapchat ile Reddit gibi internetin en popüler uygulamalarını da çevrimdışı bırakarak dünya genelinde binlerce internet sitesini etkileyen Amazon Web Services (AWS) kesintisinin ardından geldi. Analitik şirketi Parametrix’e göre, bu kesinti ABD’li şirketlere 500 milyon ile 650 milyon dolar arasında kayba mal olacak.
Yeni teklif, iki bulut sağlayıcısının yaptığı açıklamalara göre, ağlar arası birlikte çalışabilirliği geliştirmek için Amazon’un Interconnect-multicloud çözümünü Google Cloud’un Cross-Cloud Interconnect hizmetiyle birleştiriyor.
“TEMEL BİR DEĞİŞİMİ TEMSİL EDİYOR”
AWS ağ hizmetleri başkan yardımcısı Robert Kennedy, “AWS ve Google Cloud arasındaki bu iş birliği, çoklu bulut bağlantısında temel bir değişimi temsil ediyor” dedi.
Google Cloud bulut ağı genel müdürü ve başkan yardımcısı Rob Enns ise ortak ağın müşterilerin veri ve uygulamaları bulutlar arasında daha kolay taşımasını amaçladığını söyledi. Google Cloud’un açıklamasına göre, Salesforce yeni yaklaşımın erken kullanıcıları arasında yer alıyor.
AWS; şirketlere, hükûmetlere ve bireylere bilgi işlem gücü, veri depolama ve diğer dijital hizmetler sunuyor ve Microsoft’un Azure’u ile Google Cloud’un ardından dünyanın en büyük bulut sağlayıcısı konumunda bulunuyor.
33 MİLYAR DOLARLIK KAZANÇ
Alphabet, Microsoft ve Amazon gibi teknoloji şirketleri; yapay zekânın artan taleplerine paralel olarak internet trafiğindeki yükselişi karşılayabilecek altyapılar inşa etmek için milyarlarca dolar yatırım yapıyor. Bu hizmetleri desteklemek için gereken bilgi işlem gücü hızla artıyor.
Amazon’un bulut işletmesi, üçüncü çeyrekte güçlü bir büyüme göstererek 33 milyar dolar gelir elde etti; bu rakam Google’ın 15 milyar dolarlık gelirinin iki katından fazla.
Su çiçeği virüsünün (Varicella Zoster) vücutta yıllarca uyku halinde kalıp ilerleyen yaşla birlikte yeniden aktifleşmesi sonucu ortaya çıkan zona, hem şiddetli ağrı hem de ciddi komplikasyonlarla seyreden önemli bir enfeksiyon hastalığı. Uzmanlara göre toplumda sık görülmesine rağmen ciddiyeti çoğu zaman hafife alınıyor.
Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, zona ile ilgili son bilimsel verilere dikkat çekerek hem hastalığın özelliklerini hem de tedavi ve korunma yöntemlerini anlattı.
Zona, halk arasında “gece yanığı” olarak biliniyor. Su çiçeği virüsünü çocuklukta geçiren hemen herkes, virüsü ömür boyu sinir köklerinde taşımaya devam ediyor. Bağışıklığın yaşla zayıflaması, stres, kronik hastalıklar gibi nedenlerle virüs yeniden aktifleştiğinde deri boyunca şerit şeklinde ağrılı kabarcıklar oluşturuyor.
Uzmanlara göre zona tedavisinde zamanlama çok kritik. İlk 72 saatte tedaviye başlanması, hem şikayetleri azaltıyor hem de uzun süreli sinir ağrısı riskini düşürüyor.
Tedavi yaklaşımları:
Ancak uzmanlara göre zona ile mücadelede asıl kritik nokta korunma, çünkü tedavi edilse bile hastalık çok ağrılı seyrediyor ve kalıcı sinir hasarı bırakabiliyor.
Profesör Dr. Esin Davutoğlu Şenol, bu hastalık hakkında son günlerde bilim dünyasında geniş yankı uyandıran çalışmayı kamuoyuyla paylaşarak “Zona aşısının yalnızca koruyucu değil, tedavi edici potansiyeli de var” dedi.
Zona aşısı halihazırda hastalığın gelişmesini yüzde 90’dan fazla önlediğine değinen Prof. Dr. Davutoğlu Şenol, yapılan son bilimsel çalışmaların, zona aşısının bunun çok ötesinde bir etkiye sahip olabileceğini gösterdiğini belirtti.
Stanford Üniversitesi’nin analiz ettiği ve İngiltere’nin Galler bölgesindeki ulusal zona aşılama programını temel alan araştırmayı değerlendiren Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, çalışmanın bilim dünyasında “doğal randomize kontrollü çalışma” olarak nitelendirilmesinin nedenini şu şekilde açıkladı:
“Program gereği 79 yaşına kadar olan herkes aşılanabiliyor, ancak 80 yaşını dolduranlar aşı programının dışında kalıyordu. Yani aralarında yalnızca birkaç haftalık yaş farkı bulunan iki büyük topluluk, biri aşılı biri aşısız olarak doğal biçimde ayrılmıştı. Bu durum, araştırmacılara neredeyse aynı özelliklere sahip iki yaş grubunu tam 9 yıl boyunca karşılaştırma imkanı verdi. Böylece klasik epidemiyolojik yöntemlerin ötesine geçen, güçlü nedensel çıkarımlar yapmaya elverişli, son derece anlamlı ve yüksek kanıt değerine sahip bir analiz ortaya çıktı.”

Araştırmanın 9 yıllık sonuçlarına göre;
Prof. Dr. Davutoğlu Şenol, çalışmanın önemini şu şekilde değerlendiriyor:

Bu bulguların elde edildiği dönemde yalnızca canlı zoster aşısı kullanıldığını söyleyen Prof. Dr. Davutoğlu Şenol, bu nedenle çalışmanın aşı etkinliği açısından yüksek bilimsel kanıt değeri taşıdığına dikkat çekti. Şenol, araştırmacıların enfeksiyonlar ile demans arasındaki biyolojik bağlantının giderek güçlendiğini de vurguladığını belirterek “Demans ile enfeksiyonlar arasındaki ilişki artık yalnızca teorik değil. Su çiçeği virüsünün sinir sisteminde kalıcı izler bırakabildiğini biliyoruz. Bu nedenle zona aşısı, yaşlılığın sağlık risklerini azaltmak için elimizdeki en güçlü araçlardan biri” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, hem bu bilimsel veriler hem de toplum sağlığı açısından atılması gereken adımı net şekilde ifade ederek “Zona çok ağrılı bir hastalık. Aşıyla zaten yüzde 90’ın üzerinde korunma sağlanıyor. Ama artık biliyoruz ki, etkisi bununla sınırlı değil; demansı önleme ve ilerleyişini yavaşlatma potansiyeli var. Bu nedenle zona aşısı, ulusal yaşlanma programlarının ayrılmaz bir parçası olmalı ve kesinlikle ücretsiz sunulmalı” dedi.
Türkiye Futbol Federasyonu, 197 futbolcunun bahis oynadığı gerekçesiyle PFDK’ya sevk edildiğini açıkladı.





TFF’den yapılan açıklamada “Türkiye Futbol Federasyonu’nca profesyonel liglere yönelik olarak yürütülen bahis soruşturması kapsamında 10.11.2025 tarihinde PFDK’ya sevk edilen 1024 futbolcunun haricinde profesyonel liglerde yer alan kulüplerin “A Takım” listelerinde yer alan veya ilgili lig statüleri uyarınca esame listesine yazılarak profesyonel müsabakalarda oynatılabilen amatör statüdeki 658 futbolcudan bahis oynadığı tespit edilen aşağıdaki 197 futbolcunun Futbol Disiplin Talimatı’nın 57. maddesi uyarınca 08.12.2025 tarihinden itibaren tedbirli olarak PFDK’ya sevk edilmesine karar verilmiştir” denildi.
Hükümdar Bilişim, Mersin’de yer alan ve profesyonel web tasarım ile yazılım geliştirme alanında faaliyet gösteren yenilikçi bir bilişim firmasıdır. Deneyimli bilgisayar mühendislerinden oluşan kadromuz ile işletmelere estetik açıdan çekici, hızlı ve güvenli web siteleri sunmaktayız.
Neden Hükümdar Bilişim’i Tercih Etmelisiniz?
Uzman Ekibimiz: Her proje, alanında uzman mühendislerimiz tarafından titizlikle planlanmakta ve uygulanmaktadır.
Müşteri Odaklı Çözümler: Her işletmenin ihtiyaçları farklıdır. Bu nedenle projelerimizi, hedef kitleniz ve sektörel gereksinimlerinize uygun olarak özelleştiriyoruz.
Kaliteli ve Modern Tasarım: Mobil uyumlu, modern ve kullanıcı dostu tasarımlar sunarak kurumsal kimliğinizi en iyi şekilde yansıtmaktayız.
SEO Uyumlu Altyapı: Geliştirdiğimiz web siteleri, arama motoru optimizasyonu (SEO) kriterlerine uygun şekilde kodlanarak, Google ve diğer arama motorlarında görünürlüğünüzü artıracak şekilde tasarlanmaktadır.
Profesyonel Web Tasarım Hizmetlerimiz
Hükümdar Bilişim olarak, Mersin başta olmak üzere Türkiye’nin her bölgesine kurumsal mersin web tasarım, e-ticaret sitesi ve özel yazılım hizmetleri sunmaktayız. Web siteleri:
Hızlı açılan,
Mobil ve tablet uyumlu,
Güvenli bir altyapıya sahip,
Kolayca güncellenebilir yönetim paneli ile donatılmış,
SEO dostu kodlama standartlarına uygun şekilde tasarlanmaktadır.
Yazılım Geliştirme ve Özel Çözümler
Her işletmenin özel ihtiyaçları olabilmektedir. Hükümdar Bilişim, bu ihtiyaçları karşılamak üzere özel yazılım geliştirme hizmetleri sunmaktadır.
Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM) yazılımları,
Stok ve sipariş takip sistemleri,
Sektöre özel otomasyon yazılımları,
Entegrasyon çözümleri gibi çeşitli alanlarda özelleştirilmiş yazılım projeleri geliştirmekteyiz.
Müşteri Memnuniyeti ve Destek
Hükümdar Bilişim için bir proje, yalnızca yayına alındığında bitmez. Müşterilerimize sunduğumuz:
Teknik destek,
Güncelleme ve bakım hizmetleri,
Güvenlik ve yedekleme çözümleri
ile web sitenizin her zaman güncel, hızlı ve sorunsuz çalışmasını sağlamaktayız.
Doğru Adres: Hükümdar Bilişim
Eğer internette güçlü bir görünürlük elde etmek ve markanızı dijital ortamda en iyi şekilde temsil etmek istiyorsanız, Hükümdar Bilişim sizin için ideal iş ortağıdır. Muğla web tasarım merkezli firmamız, hem yerel işletmelere hem de farklı şehirlerden gelen firmalara profesyonel çözümler sunmaktadır.
Sonbaharda küresel altın fiyatlarının hızlı yükselişinde artan yoğun talep sonucu Türkiye’de fiziki altının küresel fiyatların ima ettiğinden yukarıda fiyatlanması dönemi talebin normale dönmesiyle birlikte sona erdi.
İşlemciler talebin yüksek olduğu dönemde Türkiye’de fiziki altının TL cinsi fiyatı ile altının küresel piyasalardaki fiyatının TL karşılığı arasındaki farkın (spread) yüzde 5’in üzerine çıktığını, bugünlerde ise farkın yüzde 1,5 ile tarihi ortalamaya geri döndüğünü söylediler.
Küresel piyasalarda altının spot piyasadaki ons fiyatı eylül başından ekim ayının ikinci yarısına kadar kesintisiz artış kaydederek yüzde 25 prim yaptı.
Eylül başında 3 bin 500 doların üzerindeyken ekim ayında tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 4 bin 381 dolara çıkan altın, bu sert yükselişin ardından hafif geri çekilerek yatay seyir izlemeye başladı. Altın bugün 4 bin 200 dolar seviyesinde işlem gördü.
ALTIN TALEBİ NORMAL SEVİYELERE GERİ DÖNDÜ
İşlemciler kur korumalı mevduat (KKM) bakiyesinin azalması, küresel altın fiyatındaki sert yükselişin durması ve altına yaz aylarında görülen yüksek lokal talebin sona ermesi ile birlikte fiziki altında oluşan fiyat farkının tekrar “alışılmış” seviyelere geri döndüğünü söylediler.
İşlemcilerin verdiği bilgiye göre son haftalarda Kapalıçarşı’daki başta olmak üzere yurt içi döviz ve altın talebi azalırken aynı dönemde altın arzı da artış kaydetti.
Sonbaharda dolar/TL’de yukarı baskı oluşturacak boyuta ulaşan altın talebi ise işlemcilerin verdiği bilgiye göre son günlerde kuru aşağı yönlü destekler nitelik kazandı.
Dolar/TL 42,5 civarında yatay seyrederken TL’nin yıl başından bu yana dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 17 ile sınırlı kaldı.
Fiziki altın, yüksek enflasyondan korunmak için Türk halkının uzun zamandır tercih edilen yatırım araçlarının başlarında yer alırken, Merkez Bankası yastıkaltı altın stokunun neredeyse 500 milyar dolar değerinde olduğunu tahmin ediyor.